Kızlık zarı vajinanın hemen girişindedir ve yaklaşık 1,5-2mm içerde yer almaktadır. Bazı kilolu hastalarda daha içeride yerleşmiş olabilir. Halk arasında kızlık zarı yırtılması, "kızlığın bozulması, kızlığın gitmesi, bekaret kaybı, kızlık zarının patlaması, bekaretin gitmesi" gibi ifadelerle tanımlanmaktadır.
Kızlık zarı günümüzde çok önemli yere sahiptir. Boşanmalar, kavgalar hatta cinayete kadar giden toplumsal olaylara yol açan bir fenomendir. Aslında vajinaya alınan darbeler, parmakla müdahale, sürtünme yoluyla yakınlaşma kızlık zarını zedeleyebilir. Kızlık zarının yırtıldığı veya bekaret kaybedildi mi sorusunun en net cevabı, bu konuda deneyimli jinekolog tarafından muayene ile edilerek anlaşılır.
Kızlık zarının bozulup bozulmadığı, bekaret muayenesi ile son derece kolay ve acısız bir şekilde anlaşılabilmektedir. Mevcut Kızık zarı yapısına asla zarar vermez. Bazen hastalar bunu kendileri yapmak isterleryani bozulup bozulmadığını anlamak isterler. Uygun pozisyonda kızlık zarlarını görebilirler ancak zedelenip zedelenmediğini, bozulup bozulmadığını net bir şekilde anlamaları pek mümkün değildir.
Kızlık zarı cinsel birleşme, sert mastürbasyon, vajinadan içeri bir cismin sokulması, kaza gibi sebepler nedeniyle bozulmaktadır. Ancak kadınlar bazı durumlarda kızlık zarının bozulup bozulmadığına tam olarak karar verememektedirler. Kızlık zarı bozulduğu nasıl anlaşılır sorusunu soruyor iseniz öncelikle bozulma belirtilerinin sizde olup olmadığına bakmak ve net bir cevap için mutlaka jinekoloğunuza başvurmalısınız.
Kızlık zarının bozulduğuna dair en önemli belirti kanamadır, ilk cinsel ilişki yada herhangi bir nedenle kızlık zarı bozulduğunda bütünlüğü bozulduğu için bir miktar kanama olabilir, ancak bu kanama tamamen kızlık zarı yapısına bağlıdır. Kırmızı, açık pembe renkli bazen 1-2 saat sürebilen, bazen silince gelen, bazen de birkaç güne kadar uzayan kanama çeşitleri mümkündür. Bazen de zar yapısı esnek veya esneğe yakındır ve hiç kanama olmaz. Tam tersi de mümkündür bazen de kanama vardır ancak zarda sadece zedelenme vardır. Yukarda da bahsettiğim gibi bunu net olarak anlamanın tek yolu jinekolojik muayenedir. Ayrıca kızlık zarının bozulduğuna işaret eden diğer belirti şunlardır; vajina girişinde yanma benzeri bir sızlama, kasıklarda aşağı çekilme hissi ve hafif bir ağrıdır.
Kızlık zarı vajina girişine 1,5-2 cm mesafede bulunan 1-3 mm kalınlığında ortalama 2-3 cm çapında mukoza kıvrılması ile oluşmuş bir zar yapısıdır. Yapı itibarı ile ağız içi mukoza yapısına çok benzer. Ortasında 1-1,5 cm çapında bir delik mevcuttur. Kızlık zarında az miktarda damar ve sinir dokusu mevcuttur. Aslında kızlık zarının bilinen fizyolojik bir görevi yoktur. Bebeklik ve çocukluk döneminde vajina kanlını bir miktar örterek mikroorganizmaların girişine karşı bir bariyer vazifesi görür. Kızlık zarının ilk ilişki sonrasında mutlaka kanaması gibi bir durum yoktur. Tekrarlayan ilişkiler ile kanama ihtimali artar. Zarın yırtılması ile çıkan kan bazen vajina içinde birikir hemen çıkmaz ve ertesi günlerde koyu kahverengi, çamurumsu bir kanama yada pıhtı atılması gibi kendini belli eder.
Kızlık zarı çok kolay bütünlüğünü kaybeden bir yapı değildir. Mastürbasyon, sürtünme yöntemi ile cinsel yakınlaşma, yüzeysel dokunma, çamaşırı üzerinden vajinaya dokunulması kızlık zarında bozulmaya neden olmaz. Zarım bozuldu demek için ortadaki 1,5-2 cm'lik halkanın düzeninin bozulacak şekilde, merkezden tabana kadar inen yırtıklar oluşmak zorundadır. Bu da ancak vajinaya penis, sert bir cismin girmesi ile mümkündür. Nadir olarak sürtünme yolu ile birlikteliklerde peniz kazara tam olarak içeri girmese bile kızlık zarında zedelenmelere hatta bazen de yırtıklara neden olabilmektedir. Her kızlık zarı bozulması kanamaya yol açmayacağı gibi her kanama da mutlaka kızlık zarının bozulduğu anlamına gelmez. Bazen kanama ile gelen hastalarda muayenede zarda sadece zedelenmenin olduğu ve bütünlüğünün bozulmadığı tesbit edilir.
Kızlık zarı vajinanın 2-3 cm içerisinde ortası boş, damar ve sinirsel ağdan zayıf, yapı itibarı ile ağız içi mukoza yapısına benzeyen ortasındaki boşluk yaklaşık 1,5 cm civarı olan anotomik bir yapıdır. Penis, parmak yada başka herhangi bir cismin girmesi zarda yırtılmaya yol açabilir. Kızlık zarına bakış açısı her toplumda değişmekle birlikte bizim toplumumuzda el değmemişliği,saflık ve temizliği, bekareti simgeler. Bir kız çocuğuna kendini bildiği andan itibaren kendi kızlık zarını görmemesine ve nasıl bir şey olduğunu bilmemesine rağmen, koruması gereken, namusla eşdeğer bir şey olduğu öğretilir.
Aslında kızlık zarının varlığının tek amacı, kız çocuğu ergenlik dönemini tamamlayana kadar vajina girişinde mikropların girişini engellemektir. Kızlık zarının çok kolay bozulabileceğine dair yaygın bir inanç vardır. Toplumumuzda, klitoral mastürbasyon yolu ile, partnerle sürtünme yolu ilişkide, iç çamaşırlar üzerinde iken bastırma ile, dışarıdan okşama ile yada parmakla dokunma ile kızlık zarının bozulması mümkün değildir.
Gelelim parmak girmesi meselesine; kızlık zarının bir sürü formu vardır, en sık görülen formu annüler yani halka formudur, diğerleri; yarımay formu cribriform, septalı, mikroperfore ve imperfore formlarıdır. İmperfore Hymende ortada olması gereken doğal açıklık yoktur ve genç kızların ilk adet görmesi ve adet kanının akmaması ile kendini belli eder. Yani değil yüzeysel temasla parmakla dahi delinmesi imkanzıza yakındır, cerrahi yöntemlerle açılması zorunluluğu vardır.
Diğer tiplerde parmakla kızlık zarının bozulması tam olarak zar yapısına bağlıdır. Geniş halka formundaki zarlarda bazen iki parmağın bile girmesi ile zar bozulmazken, mikroperfore veya cribriform zarlarda bir parmağın içeriye 3-4 cm ilerlemesi ile kızlık zarı bozulabilmektedir. O nedenle parmak ne kadar girerse kızlık zarı bozulur sorusunun cevabı tamamen kişinin kızlık zarı yapı bilinerek verilebilir.
Op. Dr. Müge AksoyKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı